Türkiye Cumhuriyeti ile Çin Halk Cumhuriyeti Arasında Suçluların İadesi Andlaşması’na Dair Kamuoyuna Duyuru

Son iki gündür kamuoyunu meşgul eden, dahası her geçen gün biraz daha hararetli paylaşımlara neden olan “Türkiye Cumhuriyeti ile Çin Halk Cumhuriyeti Arasında Suçluların İadesi Andlaşması”na dair teşkilatlarımızın kamuoyuna duyurusudur.

Bilindiği üzere 13 Mayıs 2017 tarihinde Pekin’de imzalan “suçluların iadesi” anlaşması, yürürlüğe girebilmesi için gerekli olan Meclis onayına sunulmamıştı. Kanun teklifinin 50 milyon doz Çin virüsü Covid-19 aşısının Çin’den ülkemize gönderileceği günün bir gün öncesinde Çin Meclisi’nce kabul edilmesi, aynı gün TBMM alt komisyonundan geçirilerek Genel Kurul’da görüşülmek üzere Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından Yüce Meclis’e sevk edilmesi kamuoyunda büyük tepkilere neden olmuştur. Kanun teklifi bundan yaklaşık bir yıl kadar önce iki devletin meclisine getirilmemesine rağmen, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ve onun meşru hükümetine karşı girişilen itibarsızlaştırma hareketlerine maruz kalınmıştı. Bu türden tezviratların kimler tarafından ve ne gaye ile yapıldığını çok iyi bildiğimizi, ülkemizde zor şartlarda hayata tutunma çabasında olan Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin provokasyonlara gelmeyeceğine, Türkiye’nin ırk ve din kardeşlerinin hayatını tehlikeye atacak herhangi bir girişimin içerisinde ol(a)mayacağına dair inancımızı kamuoyu ile paylaşmıştık.
Gelinen noktada aynı kanaatlerimizi tekrarlarken bilinmesini isteriz ki, gözbebeğimiz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin dün olduğu gibi, bugün ve yarın da Doğu Türkistanlı kardeşlerinin yanında olacağına, dertlerini dertleri bilip, çözümü noktasında ulusal ve uluslararası girişimlerde bulunmaktan imtina etmeyeceğine inanıyoruz. Yine bilinmesini isteriz ki, sosyal medya hesaplarında geçtiği şekliyle, Doğu Türkistanlıların zikredilen kanun teklifinin TBMM’den geçmesi ile Çin’e iade edilecekleri ve Çin virüsü Covid-19 aşılarının ÇKP yönetimi tarafından sırf kanun teklifinin TBMM’den geçmesi için bekletildiğine dair paylaşımları Yüce Türk milleti ve onun devleti ile meşru hükümetine en büyük hakaret olarak kabul etmekteyiz.
Gelinen noktada Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin tek umudu olan Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir Suudi Arabistan veya bir Mısır olmayacağına, kanun teklifinin Yüce Meclis’te kabul edilmeyeceğine, Doğu Türkistanlıların ülkemize dair inançlarının kırılması için çaba gösterenlerin heveslerinin kursaklarında kalacağına, Doğu Türkistanlılar arasında anbean yaygınlaşan korku iklimin dağılması için Hükümetimizin ivedilikle bir açıklama yapacağına inanıyoruz. Halkımızı itidale davet ederek, sosyal medya hesapları üzerinden demokratik haklarını hakaret içermemek, toplumu kutuplaştırmamak ve infiale sebebiyet vermemek kaydıyla düşüncelerini paylaşmaya, hassasiyet ve çekincelerimizi Devletimizin ilgili birimlerine, siyasi parti mensuplarına ve diğer stk’larımıza bildirmeye davet ediyoruz.Çin’in sinsi siyasetinin yakın tanıkları olan bizler; Yüce Meclisimizi ve onun saygıdeğer vekillerini, milletimizi hayal kırıklığına uğratmamak adına, yanlış olduğuna inandığımız bu girişimden vazgeçmeye davet ediyor, durumun tasvip etmeyeceğimiz boyutlara ulaşmadan kamuoyunun bilgilendirilmesini arz ve talep ediyoruz.

Saygılarımızla…